Hava Kargo Pazarı ve E-Kargo Uygulamaları

HAVA KARGO PAZARININ YAPISAL DÖNÜŞÜM SÜRECİ İÇERİSİNDE

ELEKTRONİK TİCARET VE E-KARGO UYGULAMALARI

 

      Son yıllarda küresel düzeyde yaşanan rekabet koşulları, ulaştırma ve lojistik hizmetlerinin önemini daha da artırmıştır. Günümüzde üretim maliyetleri birbirine yakın değerler arz ettiği için, ulaştırma ve lojistik hizmetlerinde sağlanacak üstünlüklerle rakiplerin bir adım önünde olmak mümkündür. Özellikle uluslararası ticarette ürünlerin hızlı ve en uygun maliyetlerle nakledilmesi ve zamanında alıcıya teslim edilmesi zorunluluğu, hava kargo sektörünün önemini daha da artırmaktadır. Hava ulaşımının emniyetli, hızlı, rahat oluşu ve sektörün teknolojik gelişmelere paralel bir doğrultuda gelişim göstermesi gibi nedenler, hava kargo sektörünü ön plana çıkarmakta ve diğer ulaştırma türlerine göre fırsat üstünlüğü sağlamaktadır. Ekonomideki gelişme ve ihracattaki artış da hava kargo sektörünü canlı tutmaktadır. Küresel ekonomi içerisinde önemli bir yer tutan havayolu taşımacılığı toplam taşımalar içinde %2-3’lük bir paya sahip olsa da, dünya genelinde lojistiğe konu olan ürünlerin toplam değerinin %35’i hava kargo ile taşınmaktadır. Sonuç olarak, yıllık 60 milyar dolarlık bir hacim havayolları ile taşınmaktadır.

     2010 yılındaki hızlı büyümesinin ardından 2011 yılına da büyüme beklentisi ile giren hava kargo sektörü; Japonya’daki deprem felaketi, küresel piyasalardaki kriz beklentisi ve Avrupa’da bazı ülkelerin ekonomilerindeki kötü gidişten olumsuz etkilenmiştir. 2011’de gerçekleşen büyüme %1,4’tür. 2012 yılı için hava kargo sektöründe beklenen büyüme ise, %4,2’dir. Ancak bu büyümenin verimlilik artışına yansımayacağı beklentisi hâkimdir. Pazardaki en kötü durumun ise ekonomik krizde olan Avrupa Bölgesinde olacağı tahmin edilmektedir. Uzun dönemde ise dünya hava kargo trafiğinin, gelecek 20 yıl içerisinde yıllık ortalama %5,6 büyüme hızı ile 3 kat büyüyeceği öngörülmektedir. Yine, hava kargo filosunun da yıllık %3,5 gibi bir oranla 2010 yılındaki 1760 uçaklık filosundan 2030 yılında 3500 uçaklık filoya ulaşacağı tahmin edilmektedir.

     E-business (e-iş), işle ilgili anlaşma ve faaliyetler ile bunlara ilişkin düzenlemelerin elektronik ortamda yapılması anlamına gelmektedir. Teknolojide meydana gelen değişiklikler ve işletmeler arasındaki rekabetin artması, işletmelerin e-ticareti kullanmasını zorunlu kılmaktadır. İnternet ve web teknolojilerini kullanan ve hizmet sürecinin online olarak takip edildiği e-iş ortamı, işletmeler açısından çeşitli faydalar sağlamaktadır. Bunlar: 

  • Üretimde ve iş süreçlerinde maliyetleri düşürmek,
  • Verimi ve etkinliği artırmak,
  • Hizmet kalitesini artırarak, müşterilere en kısa sürede ulaşabilmek,
  • Yeni müşteriler kazanmak,
  • İş süreçlerini gereksiz yoğunluklardan uzaklaştırmaktır.

     E-ticaret ile birlikte işletmeler arasındaki satın almalar da elektronik ortama kaymaktadır. Bu ortam tamamen IT tabanlıdır, elektronik ortamda işin bizzat yapılması değil, yapılan veya yaptırılan işin kontrol altında olması önemlidir. Günümüzde artık teknolojik tabanlı değişimler belirleyici olmaktadır. E-ticaret aynı zamanda geleneksel tedarik zinciri sürecini de yeniden tanımlamıştır.

      E-kargo (elektronik kargo) kavramı ise; IATA’nın öncülüğünü yaptığı, hava kargo tedarik zincirini elektronik ve kâğıtsız bir ortama dönüştürmeyi ve tüm kâğıt dokümanları ortadan kaldırmayı hedefleyen bir kavramdır. Aslında e-kargo projesi, IATA’nın hava taşımacılığında hizmet kalitesini artırmak ve maliyetleri azaltmak temelinde oluşturduğu "iş dinamiklerini basitleştirme” projelerinden birisidir. Bu kapsamda IATA kâğıt kullanımı yerine e-bilgi ve e-doküman dönüşümünü sağlamak üzere havayolu şirketlerine, freight forwarderlara, gümrük idarelerine, yer hizmeti acentalarına ve hükümetlere çeşitli işletme, yasal ve teknik çerçeveler koymuştur. E-kargo, hava kargo tedarik zincirindeki tüm paydaşları (havayolu ve hava kargo şirketleri, freight forwarderlar, yer hizmeti şirketleri) kapsamaktadır. Ayrıca; Dünya Gümrük Birliği ile sisteme uyum sağlayan ülkelerdeki ulusal Gümrük Otoriteleri de bu süreçte bağlantı halindedir.

     Günümüzde e-kargo, küresel hava kargo taşımacılığının en önemli ve güncel konularından birisidir. Hatta IATA, 2014’ün sonuna kadar hava kargo yönetim süreçlerinde tamamen kâğıtsız ortama geçmeyi hedeflemektedir. Bir hava kargo operasyonunda 30 farklı matbu işlemi yapılmaktadır. Bu da süreci gereksiz yere yavaşlatmakta ve kaynak israfına neden olmaktadır. Hava kargo sürecinde kullanılan toplam kâğıt miktarı, yıllık bazda 80 tane B747-F uçağını dolduracak kadardır. Bu da 7800 tondan fazla kâğıt demektir. E-kargo sürecinin yürürlüğe girmesi ile birlikte, yük başına kâğıt işlemlerinde 30 dolar azalma sağlanacaktır. Bu bağlamda, 2010 yılında önemli oranda kâğıt doküman kullanımı ortadan kalkmış ve 20 civarında kâğıt doküman elektroniğe dönüşmüştür.

     E-kargo süreci hava kargo sektöründe; tedarik zinciri yönetiminde operasyonel etkinlik, süreçlerin daha etkin yönetimi ile birlikte hızın artmasını ve maliyetlerin azaltılmasını da beraberinde getirecektir.

     IATA 2012 sonuna kadar e-kargo projesinde; %15 düzeyinde e-AWB (elektronik AWB) penetrasyonuna ulaşmayı ve e-kargo ağ yapısını mümkün olan en yüksek seviyeye çıkarmayı hedeflemektedir. AWB (AirWaybill), gönderici (forwarder) ile taşıyıcı (havayolu) arasındaki nakliye kontratını oluşturan önemli bir hava kargo dokümanıdır. E-AWB ise, kâğıt AWB’nin gerekliliğini ortadan kaldırarak, hava kargo tedarik zincirini önemli ölçüde kolaylaştıran bir konsept olarak ortaya çıkmıştır. E-AWB sayesinde artık kâğıt AWB basılmayacak, yazılmayacak ve arşivlenmeyecektir. Bunun anlamı; daha doğru bilgi, daha fazla gizlilik, daha fazla verimlilik ve kâğıt maliyetlerinin elimine edilmesinden dolayı ortaya çıkan maliyet azaltıcı fırsatlardır. E-AWB, kâğıt AWB’lerin kaybı ya da yanlış yere gitmelerinden dolayı ortaya çıkan gecikmeleri ortadan kaldırdığı için, çok daha hızlı gönderime olanak tanımaktadır. Yine, tüm istasyonlardan ve tüm personelden aynı anda (eş zamanlı) bilgi girişini sağlamaktadır. Amaç; daha düşük maliyetler, veri doğruluğu ve müşteri beklentilerinin zamanında karşılanması ile birlikte havayolu şirketleri, freight forwarderlar ve yer hizmeti işletmeleri için kazan-kazan-kazan senaryosunu oluşturabilmektir.

E-kargonun anahtar faydalarını aşağıdaki gibi özetlemek mümkündür:

  • Kâğıt işlemlerini ve süreç maliyetlerini elimine ettiği için çok daha düşük maliyetler (adaptasyon düzeyine göre, yıllık 3,1 ile 4,9 milyar dolar arasında kazanç),
  • Ortalama 24 saat olan zaman döngüsünü kısalttığı için daha hızlı hizmet ve daha hızlı tedarik zinciri transit zamanı,
  • Varış noktasında sadece 1 defa elektronik veri girişi olduğundan dolayı, daha yüksek güvenilirlik ve doğruluk,
  • E-dokümantasyon, online işlemler ve işlevselliği sağladığından dolayı daha iyi görünürlük ve şeffaflık,
  • Teslim ve stok zamanını kısalttığından, sektörün pazar payının artmasını sağlaması.

Hava kargo tedarik zinciri, günümüz rekabet ortamında çeşitli dinamiklerle karşı karşıyadır. Bunlar;

  • Müşteriler daha hızlı transit zamanlar, daha düşük maliyetler ve daha fazla güvenlik istemektedir,
  • Kural koyucu otoriteler önceden elektronik ortamda daha fazla güvenlik ve talep bilgisi istemektedir,
  • Yavaş ekonomik büyüme, daha az gelir demektir.

     E-kargo faaliyetleri şu anda dünyada 42 ülkede (bu ülkelerde gerçekleştirilen hava kargo operasyonları, uluslararası hava kargo tonajının %80’inden fazlasını gerçekleştirmektedir), 430 havaalanında, 46 havayolu ve 2038 freight forwarder tarafından uygulanmaktadır. IATA e-kargo projesi kapsamında; 2014 ile birlikte %100 e-AWB kullanımını, 2013 sonuna kadar e-kargo süreçlerinde e-AWB zorunluluğunu ve 2015 ile birlikte de %100 e-kargo hedefine ulaşmayı öngörmektedir. E-AWB uygulamaları, 2010 yılında pilot olarak seçilen 9 havayolu ve 8 ülkede uygulanmaya başlamıştır. Bu kapsamda, elektronik anlamda ilk kâğıtsız uçuşu gerçekleştiren şirket Emirates SkyCargo olmuştur. Yine Schiphol Havaalanı, SAS Cargo, Air France/KLM Cargo, Lufthansa Cargo, Cargonaut, DHL-Cathay Pasific, Tolmachevo Havaalanı da e-kargo süreçlerini uygulayan havayolları ve havaalanları arasındadır.

    Bunun sonucunda 2010 yılında e-AWB kullanımı %6 olarak gerçekleşmiştir. 2012 sonundaki beklenti %15, 2013’te ise %70’tir. Ancak hava kargo sektöründe yaşanan bir handikap olarak her nedense sektör günümüz elektronik dünyasında bilgi alışverişi için hala kağıt dokümantasyonuna dayanmakta ve "kağıt&insan” birlikteliğini sürdürmeye devam etmektedir. Bu durum da beraberinde, uzayan teslim sürelerini ve artan maliyetleri getirmektedir. Hava kargo sektörünün rekabet edebilirliği açısından e-kargo sürecine gereken önemi vermesi gerekmektedir.

     Hava kargo işletmeleri arasındaki stratejik işbirlikleri de, işletmeler arasındaki enformasyon sürecini hızlandırmıştır. Gelecekte hava kargo pazarının en hızlı gelişimi ve potansiyel geleceğinin e-ticaret sayesindeki değişimlerle olacağı düşünülmektedir. E-ticaret ortamındaki fiyat avantajı, B2B işletmelerinin lojistik ve işlem yapma stratejilerini kolaylaştırmaktadır. Böylece uluslararası taşımacılık daha da hızlanmakta ve işlem hacmi ile hareketlilik artmaktadır. Sanal ortamda gerçekleşen bu alışverişler, fiziki ortamda bir nakliye ve teslimle sonuçlanmaktadır. Bu nedenle, elektronik ticaretin hava kargo ve lojistik sektöründe önemli bir büyüme yaratacağı ve hava kargo teknolojisindeki en önemli gelişmelerden birisi olacağı açıktır. Bu sayede dokümanlar kargolara eklenmekten kurtulacak ve kâğıtsız bir çevre oluşacaktır. Gönderi sürecinde e-ticaretten yararlanılmasının, kâğıt dokümanları ortadan kaldıracağı için transit süresini %25 azaltacağı düşünülmektedir.


26.02.2012 Pazar
Anahtar Kelimeler
Yazarlar

Taner AKSOY

Ülkemizde Üniversite Mezunlarının İstidahımı ve Sektörümüzde* Durum

E-Dergi Son Sayımız