TEHLİKELİ MADDE PAKETLEME (TMP) PAZARLAMA DİREKTÖRÜ HATİCE ZIHNA: HEDEFİMİZ SEKTÖRDE BİLİNCİ YAYMAK
Tehlikeli Madde Paketleme ve Danışmanlık Hizmetleri Pazarlama Direktörü Hatice Zıhna ile hava kargo alanındaki tehlikeli madde taşımacılığı odaklı bir röportaj gerçekleştirdik.
27.06.2018 Çarşamba

Sektördeki 25 yıllık tecrübesinin ardından Sayın Ayhan Funda ile birlikte Tehlikeli Madde Paketleme ve Danışmanlık Hizmetlerini kuran Sayın Hatice Zıhna ile gerçekleştirdiğimiz röportajda her sektörde olduğu gibi tehlikeli madde taşımacılığında da maalesef sektörel bilince sahip olma konusunda yeterli bilgiye sahip olmayan firmalar var ve hedefimiz bu konuda bilinci yaymak.


 

TMP olarak Şubat 2017 ayında faaliyetlerine başladıklarını söyleyen Zıhna, SDS kontrolünden, DGD hazırlamaya, havalimanı yada kargonun yerinde uygun normlara göre paketlenmesine, etiketlenmesi - markalanması, tehlikeli madde ambalaj ve etiketlerin teminine kadar tehlikeli madde paketleme süreçlerinin tamamında müşterilerinin yanında olduklarını bildirdi.


 

Tehlikeli Madde Paketleme’nin Pazarlama Direktörü Hatice Zıhna ile hazırladığımız röportajımız aşağıdaki gibidir.
 

 

Bize kendinizden ve kariyerinizden bahseder misiniz?


 

Yaklaşık 25 yıldır Lojistik sektörünün içerisindeyim. 12 yıl MNG Havayollarında pazarlama müdürü olarak, 12 yıl da uluslararası taşımacılık firmalarında Havayolu ve Denizyolu kargo müdürü olarak görev yaptım. Kargo taşımacılığı bir nevi yaşam tarzım oldu diyebiliriz. Profesyonel hayatımı, sektörde eksikliğini gördüğüm tehlikeli madde paketleme alanı için sonlandırdım ve ortağım Ayhan Funda ile tehlikeli madde paketleme şirketi kurduk. Ayhan Bey 20 yıl Belçika’nın önde gelen havayolu ve denetleme firmalarında tehlikeli maddeler konusunda koordinatör olarak görev almış daha sonra Türkiye’ye gelerek bu konudaki tecrübesini paylaşmıştır.


 


 

TMP Tehlikeli Madde Paketleme ve Danışmanlık Hizmetleri, kuruluşundan ve faaliyetlerinden bahseder misiniz?


 

Ayhan Bey ile bir tehlikeli madde muhteviyatı kargonun paketlenmesi ile ilgili yardım talebimiz ile tanışma fırsatımız oldu. Daha sonra bir araya gelerek tehlikeli madde taşımacılığında sektörünün eksikleri ve problemleri üzerine görüştük. Her ikimizin de tehlikeli madde paketleme ve taşımacılık spektrumunun pek çok yerinde tecrübemiz olduğu için bu konuda bir araya gelerek sektörün ihtiyaçlarına çözümler ve yeni yaklaşımlar getirebileceğimizi düşündük ve Şubat 2017 ayında şirketimizi kurduk.

 

Firmamız tehlikeli madde paketleme ile ilgili A’dan, Z’ye tüm hizmetleri sunmaktadır. Konuyu biraz açmamız gerekir ise; SDS kontrolünden tutun DGD hazırlamaya, havalimanı yada kargonun yerinde uygun normlara göre paketlenmesi, etiketlenmesi markalanması, tehlikeli madde ambalaj ve etiketlerin temini gibi sayabiliriz. Bunun dışında danışmanlık hizmeti de veriyoruz. Firmaların ihtiyaçlarını tespit ederek onlara en uygun ve ekonomik çözümler, alternatifler sunuyoruz.

 

TMP Tehlikeli Madde Paketleme ve Danışmanlık Hizmetleri olarak hava kargo taşımacılığı alanındaki faaliyetleriniz ve hedefleriniz nelerdir?


 

Bildiğiniz gibi hava kargo taşımacılığı tehlikeli madde taşımacılığının en sınırlı alanıdır. Bu konuda firmalarımıza hem bilgi, hem tecrübe hem de teknik destek veriyoruz. Bilgiyi açmak istersek IATA’nın ve havayollarının kural ve standartlarını anlatıyoruz, tecrübeye örnek vermemiz gerekir ise firmaların daha önce yaşadıkları problemlerden dolayı uğramış oldukları kayıpları müşterilerimiz ile paylaşarak en doğru çözüm önerilerini sunuyoruz. Teknik destek ise ambalaj, etiket, form, paketleme SDS kontrolü gibi sayabiliriz.

 

 

Hedefimiz öncelikle ihracatçımızın da tehlikeli madde taşımacılığında çekinerek, pek çok talebi kaybetmesinin önüne geçmek. Doğru enstrümanı bulamadıkları için, firmalar tehlikeli madde sevk etme riskini almak istemiyorlar. Biz bu konuda onlara destek olarak ürünlerinin dış pazarlarda rekabet edebilir fiyatlarla, güvenle yer almaları için tüm olanakları sunmak istiyoruz.

 

 

Türkiye’deki tehlikeli madde taşımacılığına dair mevcut mevzuat, yönetmelik, yönergeler vs. nelerdir? Bunlar işleyiş açısından yeterli midir? Türkiye bu konuda hangi uluslararası kurallara / anlaşmalara taraftır?


 

Taşımacılık sektörünün her modu için farklı uluslararası mevzuatlar söz konusu. Havayolu için IATA, denizyolu için IMDG karayolu için ADR, demiryolu için ise RID. Bu mevzuatlar tehlikeli madde taşımacılığı konusunda çok detaylı ve titiz çalışmalar ile ortaya çıkmıştır.  Bunlara ek olarak ulusal olarak da Ulaştırma Bakanlığı mevzuat ve kurallar sunmuştur. Konunun müdahili tüm tarafların – ihracatçı, yurt içi ara nakliye firmaları, uluslararası nakliye firmaları, havayolları, armatörler, liman işletmeleri, handling firmaları gibi pek çok firma – görev ve sorumlulukları belirtilmiştir. Teoride tüm bilgi ve gereklilikler belirtilmiş olsa dahi uygulamada bazı handikaplar yaşanabiliyor. Yaşanabilecek bazı yöntem farklılıkları, yanlışlıklar zaman ve para kaybına sebep olabileceği için biz bu konularda mümkün olduğunca firmalarımızı bilinçlendirmeye çalışıyoruz.


 

Hava kargo taşımacılığında ve diğer taşıma modlarında tehlikeli madde taşımacılığı hakkında havayolundan, antreposuna, forwarder’den ihracatçı ve ithalatçıya ne kadar bilinçliyiz? Ortalama bir Avrupa ülkesiyle kıyasladığımız da genel tablo nasıl?


 

Açıkçası bu konuda çok bilinçli firmalar da pek vakıf olmayan firmalar da var. Tecrübesi fazla olmayan firmalar zaten bu konuya uzak bakıyor. Yurtdışında firmaların branşlaşması daha fazla. Örneğin her acente ilaç, otomotiv yedek parça veya zati eşya taşımıyor. Uzmanlaşmış kadro kuruyorlar. Her acente tehlikeli madde taleplerini kabul etmiyor çünkü bu gerçekten bir bilgi ve deneyime dayalı, tecrübeli bir ekip ile yapılmalı. Kurallara uygun şekilde taşıma yapılır ise tehlikeli maddenin riski yok ancak kurallara uyulmaz ise bunun sonucu çok ağır olabiliyor. Bu sebeple herkes tehlikeli madde taşıyacak diye bir kural yok ancak bu işlemi yapacak kişinin gerçekten de sertifika bilgi ve tecrübesinin olması gerekiyor.

 

 

Çok bilinçli ve bu işi profesyonel ekip ile de yürüten, dünya ölçeğinde ihracatçılarımız var ancak yine her sektörde olduğu gibi maalesef bu konuda yeterli bilgiye sahip olmayan firmalar da var. Hedefimiz bu konuda bilinci yaymak.

 

    

IATA’nın yayınladığını Dangerous Goods Regulations (DGR) kitabı her yıl güncelleniyor. Ancak IATA acentelerin hatta bazı havayollarının güncel kitap kullanmadığı herkes tarafından bilinmektedir. Bu konuda olması gereken uygulama nedir? Aksinin yapılması durumunda otoriteler tarafından bir yaptırımı var mı?

 

 

Bu konuda bir yaptırım yok ancak acentenin ne müşterisini ne de havayolu güvenliğini tehlikeye atmaması gerekiyor. Çünkü ilk kontrol mekanizması acentedir. Acente müşterisini yanlış yönlendirir ise hem müşterisi hem de kendisi zor durumda kalabilir. Kitapta yer alan değişikliklerin ne olduğunu bilemediği için yanlış yapma riski çok yüksek. Kitapta sadece numaralar ya da küçük detaylar değişmiyor. Major değişiklikler de olabilir bu sebeple her konuda olduğu gibi bu konuda da güncel olmalarında fayda var.


 

2018 yılı için IATA Dangerous Goods Regulations 59th Edition yayında. Bu yayınların hard copy ve soft hallerinin maliyeti nedir? Bu kitapların satışını yapıyor musunuz?


 

Biz kitap satışı yapmıyoruz. IATA’nın websitesi üzerinden talepte bulunabilirler.

 

 

Sizce Türkiye’deki tehlikeli madde taşımacılığını gelişimini ve risklerini daha çok minimize edilmesini engelleyen sorunlar nelerdir? Bu sorunlara olan çözüm önerileriniz nedir?

 

 

Bu konuda en büyük problem bakış açısı. Firmaların göreceli olarak kendince tehlikeli olmadığını düşündüğü ürünün gerçekte tehlikeli olabileceğini bilmesi. Düşünün artık havayolu ile yolculuk yaparken dahi sıvılar ile ilgili çok ciddi kısıtlamalar var. Orada nasıl kurallara uymamız gerekiyorsa, kargoda da aynı durum söz konusu. Bu sebeple firmaların tehlikeli maddeleri usulüne uygun paketlemekten kaçınmamaları, bu ek maliyetleri düşünerek farklı çözüm arayışına gitmemeleri gerekiyor. Bu bilincin yerleşmesi en önemli konudur. Çözüm ise firmaları bu durum ile ilgili bilinçlendirecek seminer, eğitim programı vs. sunmak. Biz TMP olarak bu konuda elimizden gelen desteği sunuyoruz.

 

 

İstanbul’un 3. havalimanı açıldıktan sonra tehlikeli madde taşımacılığı konusunda altyapısal bazı problemlerin çözüleceğini düşünüyor musunuz? Mal kabulünden, operasyonuna veya handling işlemlerinde ne gibi ilerlemeler bekliyorsunuz?


 

Havayolları bu konuda oldukça bilgili ve tecrübeliler. Havalimanın açılması yeni havayolları ve tarifeler için iyi bir fırsat. Bu da ek kapasite demek. Kapasite ile birlikte rekabetçi fiyatların olması, hava kargo taşımacılığı hacminin artması anlamına geliyor. Doğal olarak bu tehlikeli maddelerin de havayolu ile taşınmasında payı artıracaktır.  Yer işletme firmaları ve havayollarının bu konuda bilgili ve tecrübeli ekipler ile çalışacaklarına eminim. Yeterli teknik alt yapı ve işgücü olacağını düşünüyorum.

Bu habere ilk yorum yapan siz olun!

Facebook Yorumlar

Yazarlar

Taner AKSOY

Ülkemizde Üniversite Mezunlarının İstidahımı ve Sektörümüzde* Durum

E-Dergi Son Sayımız